İşveren İkramiye Uygulamasına Tek Taraflı Son Verebilir mi?
İşverenin ikramiye uygulamasından işçinin onayını almadan vazgeçemeyeceğine hükmetmiştir. İşverenin ikramiye uygulamasına son vermesi, "çalışma şartlarında esaslı değişiklik" olarak kabul edilmiş, bu değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmek ve işçinin kabulü suretiyle yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Davalı işyerinde ikramiye uygulaması olduğu ancak bu uygulamaya son verildiği davalının sunduğu cevap dilekçesinden anlaşılmaktadır. Bu durum 4857 sayılı Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca çalışma şartlarında esaslı bir değişiklik olup, değişiklik işçiye yazılı olarak bildirilmek ve işçinin kabulü suretiyle yapılabilir. Bu şekilde yapılmayan ve işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. Her ne kadar davacı ikramiye ödemesinin kaldırılmasına sessiz kalarak çalışmaya devam etmiş ise de, 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi hükmü karşısında davacının uzun süre sessiz kalması, zımnen kabul anlamına gelmez. Dosya kapsamına bakıldığında, davacının bu uygulamadan vazgeçtiğini kabul ettiğine ilişkin yazılı muvafakatin olmadığı anlaşılmaktadır.
T.C. |
|
Esas No |
: 2016/3106 |
Karar No |
: 2019/248 |
Tarih |
: 09.01.2019 |
DAVA :
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi… tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdine haksız son verildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin ve ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yıllık ücretli izin talebinin kabulüne karar verilmiş, diğer talepler ise reddedilmiştir.
Temyiz:
Kararı, her iki taraf vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı temyizi yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmiş olmayan bozma isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacınınaşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekili, davalı işyerinde çalışanlara yıllık iki maaş ikramiye verildiği halde müvekkiline bu ikramiyelerin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise 2009 yılı ve öncesi itibariyle işyerinde ikramiye ödemesi uygulamasına son verildiğini, bu durumun işyeri uygulaması haline geldiğinden davacının ikramiye almaya hakkının olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacı ve davalı tanıklarının işbu ikramiyeden hiç bahsetmediği, yalnızca davacı tanığı …'in önceden işyerinde mevcut ikramiye uygulamasının olduğunu ancak…'in oda başkanı olmasıyla birlikte bu uygulamanın kalktığını belirttiğini, …'in ise ne zaman oda başkanı olduğu, işbu ikramiye uygulamasının nasıl uygulandığı ve ne zaman kalktığı belirsiz olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı işyerinde ikramiye uygulaması olduğu ancak bu uygulamaya son verildiği davalının sunduğu cevap dilekçesinden anlaşılmaktadır. Bu durum 4857 sayılı Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca çalışma şartlarında esaslı bir değişiklik olup, değişiklik işçiye yazılı olarak bildirilmek ve işçinin kabulü suretiyle yapılabilir. Bu şekilde yapılmayan ve işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. Her ne kadar davacı ikramiye ödemesinin kaldırılmasına sessiz kalarak çalışmaya devam etmiş ise de, 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi hükmü karşısında davacının uzun süre sessiz kalması, zımnen kabul anlamına gelmez.
Dosya kapsamına bakıldığında, davacının bu uygulamadan vazgeçtiğini kabul ettiğine ilişkin yazılı muvafakatin olmadığı anlaşılmakla, davalıdan ikramiye uygulamasının başlangıç ve bitişine dair karar defteri yada iş akdi sunulmasının istenmesi, tanıkların da yeniden dinlenerek ikramiye uygulamasına yönelik beyanlarının alınması, akabinde ikramiye alacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.